DOLAR

40,2596$% 0.13

EURO

46,7831% 0.2

GRAM ALTIN

4.317,79%0,49

ÇEYREK ALTIN

7.011,00%0,20

ONS

3.334,34%0,32

BİST100

10.205,56%-0,19

BİTCOİN

4788529฿%1.66946

a

İzmit’in su medeniyeti zamana direniyor

Tarih boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan geçmişiyle “katmanlı şehir” özelliği taşıyan İzmit (Nikomedia), tarihi su yapılarıyla dikkati çekiyor. Roma döneminde kente hayat veren devasa su kemerlerinden, Osmanlı döneminde mahalle kültürünün merkezi haline gelen zarif çeşmelere kadar uzanan “su medeniyeti”, kentin sokaklarında varlığını sürdürüyor. Özellikle Orhan, Akçakoca ve Hacı Hasan mahallelerinde yoğunlaşan tarihi yapılar, yıkıcı depremlere rağmen ayakta kalarak geçmişi bugüne taşıyor. Roma İmparatorluğu’na 46 yıl başkentlik yapan kent
Art Nicomedia Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Akın Ülkü Sevinç, kentin su mimarisinin köklü bir geçmişe dayandığını belirtti. İzmit’in Roma İmparatorluğu’na 46 yıl başkentlik yaptığını hatırlatan Sevinç, kentin su ihtiyacının o dönemde kurulan mühendislik harikası sistemlerle karşılandığını anlattı. “İzmit’in yaklaşık 2700 yıllık bir tarihi geçmişi bulunuyor”
Zaman içinde yaşanan büyük depremlerin kenti yerle bir ettiğini dile getiren Sevinç, bugün Nikomedia döneminden çok az yapının günümüze ulaşabildiğini vurguladı. Sevinç, “İzmit’in yaklaşık 2700 yıllık bir tarihi geçmişi bulunuyor. İlk yerleşim, Astakos denilen yerleşimle başlıyor. Milattan önce 8. yüzyılda Yunanistan’dan göç eden Megaralılar tarafından kurulan koloni, bölgede ilk yaşam izlerini oluşturuyor. Zaman içinde kent gelişiyor ve büyüyor. I. Nikomedes döneminde, Milattan önce 3. yüzyılda, Nikomedes’in kararıyla karşı tarafta başlayan ilk yerleşim bu bölgeye taşınıyor. Nicomedia olarak bilinen kent, bu alanda inşa edilmeye başlıyor. İmar faaliyetleri kapsamında çeşitli yapılar, kamu binaları ve kompleksler burada kuruluyor. Milattan sonra 284 yılında ise Roma İmparatoru Diocletianus tarafından Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan ediliyor” dedi. “Roma döneminde kentin su ihtiyacı, Paşasuyundan gelen suyla karşılanıyordu”
Roma döneminde Bithynia Valisi Plinius’un girişimleriyle kente su getirildiğini ifade eden Sevinç, şu bilgileri paylaştı:
“Bithynia Valisi Plinius, milattan sonra 2. yüzyılda İmparator Trajan’a yazdığı mektuplar sonucunda aldığı maddi desteklerle Paşasuyu bölgesinden şehir merkezine kilometrelerce uzunlukta bir antik su kemeri sistemi kurulmasını sağladı. Dünyadaki birçok antik kentte olduğu gibi bu sistem de su kaynağından merkeze su taşıyordu. Günümüzde bazı parçaları depremler nedeniyle yıkılmış durumda. Roma döneminde kentin su ihtiyacı, Paşasuyundan gelen suyla karşılanıyordu. Bu sistem, hem içme ve temiz su ihtiyacını hem de hamam ve tuvaletlerde hijyen amaçlı kullanım ihtiyacını karşılıyordu. Benzer sistemler o dönemde dünyadaki birçok kentte bulunuyordu.” Saraylı kadınların imzası
Roma’nın kitlesel su yapılarının ardından, Osmanlı döneminde suyun “hayrat” kültürüyle estetik bir hal aldığını vurgulayan Sevinç, özellikle Orhan, Akçakoca ve Hacı Hasan mahallelerinde çok sayıda tarihi çeşme bulunduğunu kaydetti. Akın Ülkü Sevinç, “İzmit’in özellikle Orhan, Akçakoca ve Hacı Hasan mahallelerinde çok sayıda hayrat çeşme bulunuyor. Şu anda bulunduğumuz Orhan Camisinin karşısında, 16. yüzyılda yapılmış Canfeda Ketuda Hatun Çeşmesi yer alıyor. III. Murat’ın annesi Nurbanu Sultan’ın cariyelerinden, sarayda görevli Canfeda Hatun tarafından yaptırılan bu çeşmeler hayrat olarak biliniyor. Canfeda Hatun’un bu bölgede birçok su hayratı bulunuyor. Sadece İzmit’te değil, Doğu Marmara bölgesi kapsamında Düzce, Sakarya ve Bolu gibi illerde de birçok çeşme yaptırmış. İzmit’te bu tür hayrat çeşmelerden onun üzerinde bulunuyor” diye konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Prof. Dr. Emre Kongar, Beltaş Kitap Kafe’de okurlarıyla buluştu

HIZLI YORUM YAP